1)Sedsal Enerji Yönetim Kurulu Başkanı olarak piyasanın bu çalkantılı durumunu nasıl yorumluyorsunuz?

Mevcut piyasa koşullarında verilen teklifler idareler ve serbest tüketiciler yönünden hem de şirketimiz tarafından sürdürülebilir şekildeydi. Ancak Enerji piyasasının geldiği noktada ki durum artan maliyetlerle beraber devam edemez bir hal aldı. Serbest tüketicilere yönelik yapılan sözleşmelerde tedarikçiler mecbur olarak sözleşme değişikliğine ya da sonlandırma yollarına gitmeye başladı. Ekim dönemi için ise herhangi bir tarife açıklamayarak sektör daha karamsar ve önünü göremez bir hale sürükleniyor. Buda kaosa yol açmaktadır bunun için önlemler alınması gerekiyor.

2)Son dönemde piyasanın maliyetler açısından geldiği durum hakkında bilgi alabilir miyim? Sizlere etkisi nasıl oldu? Artan maliyetler tedarikçileri iflasa mı sürüklüyor?

(Sektörde iflas beklentisi olur mu ? olay ihalelere verdiğiniz tekliflerin maliyetlerin çok altında kalmasından mı kaynaklanıyor ?)

Pandemi sonrası elektrik tüketim talebindeki artışın arz talep dengesini bozması ve üretim maliyetlerindeki yükseliş, elektrik fiyatlarında öngörülemez artışlara neden oldu. 2021 yılı başında çıkan maliyet fiyatları bugüne kadar %110 oranında rekor artış gösterdi. Ocak 2021 de 29 kuruş olan piyasa takas fiyatı Ekim ayının ilk 20 günlük dönemi baz alındığında ortalama 64 kuruş olarak açıklandı. Bu da maliyetin aynı takvim yılı içerisinde 2 katından fazla bir değere ulaştığını göstermektedir. Dün ise piyasa takas fiyatı 9O kuruş maliyetle Türkiye rekoru kırdı.  Ayrıca enerji piyasası son 10 yıla bakıldığında bu şekilde maliyet artışlarının olduğu başka bir dönem yoktur. Bu sebeple Sektörde ki firmaların çoğu yok olmanın ve iflasın eşiğindedir.

3)Kamuya yönelik yapılan işler, enerji piyasasından nasıl etkilendi?

– Bazı kamu ihalelerinde fiyat farkı olmadan yapılan sözleşmeler oldu. Bu sözleşmeler imzalandığında maliyetlerin bu yönde artacağını hiçbir tedarikçi şirket tahmin edemezdi. Bu durumda ki mağduriyetlerimizle alakalı birçok kuruma ve idarelere başvuru yapmamıza rağmen herhangi bir cevap alamadık. Özellikle kamuya yapılan işlerde çıkan yüksek zararlar artık kamu yararı ilkesinden çok firmaların iflasının sebebi olacaktır. Fiyat farkı olan ihalelerde ise durum çok farklı değildir. Aktif enerji fiyat farkının hesaplanmasında ciddi hatalar olduğunu düşünüyoruz nasıl olurda enerji maliyeleri üç katı artan formüle az artış olan dağıtım maliyeti yansıtılır. Biz birkaç kere EPDK ve Kamu İhale Kurumuna bununla ilgili dilekçe yazdık ama dikkate alınmadık. Sedsal Enerji sadece tek bir ihalesinde, fiyat farkı endeksinin hatasından dolayı 650.000 liralık aylık zarar etmektedir. Birde ödemeyi yapmayan kamu kuruluşları var. Örneğin bunlardan İstanbul Beşiktaş Belediyesi sabit fiyattan zararına enerjisini verdiğimiz 9 aylık faturayı maalesef bize ödemiyor. Kamu olduğu için elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz… Tahsilatlarda özel sektörde de durum iç açıcı değil….Yani sektör çok kötü durumda, destek bekliyoruz.

4)EPDK Ulusal tarifelerde değişikliğe gitmedi ve ekim ayı için tarife açıklanmadı bunu nasıl yorumlarsınız?

Herhangi bir tarifede değişiklik olmamasına rağmen tersi bir durum olarak Epdk maliyetteki tavan fiyat da güncelleme yaparak maalesef %33 artırıma gitmiştir. Yani Epdk’ nın aldığı bu artış kararı fiyatların ve maliyetin arttığını kabul etmesi anlamına geliyor. İngiltere tavan fiyat önceleri arttırılmadı maliyet çok arttı bundan dolayı 12 firma iflas etti. İngiltere’de nasıl ki birçok firma battıysa bizde de durum o yöne doğru gitmektedir. Acilen maliyetlerin düşürülmesi gerekmektedir, yoksa bu enerji firmalarının batmasına veya geçim sıkıntısı çeken vatandaşlarımıza, tüm sanayi kuruluşlarımıza yüksek zam olarak yansıyacaktır.

5)Bu sektörde öncü firmalardan biri olarak çözüm önerileriniz nedir? Ve piyasanın bu şekilde sürmesi durumunda oluşabilecek olumsuzluklar sizi etkileyebilecek durumlar hakkında bilgi alabilir miyiz?

Genel olarak bakacak olursak dışa bağımlılık doğalgaz gibi ithal enerji kaynakları  ve yüksek kur riski önümüzdeki en büyük engeldir. Enerji sektörü büyük cirolara sahip olduğundan, enerji kalemindeki %10 ‘luk bir fiyat artışı enflasyon oranının 1 puan yukarı çıkması demek. Sedsal Enerji olarak ne yüksek bir enflasyon ne de vatandaşlarımızın mağdur olmasını istemiyoruz. Çözüm üretimden, yeşil enerjiden(Güneş ve Rüzgar enerjileri)  füzyondan geçiyor. Enerji sektörünün devamlılığı için devlet desteğiyle maliyetlerimizde bir azalış için düzenlemeye gidilmesi şart örneğin yekdem maliyetinin hesaba dahil edilmemesi gibi. Böyle bir düzenlemeye gidilmezse enerji fiyatlarındaki yükselişler ve TL ‘deki değer kaybı ciddi oranda zam ihtiyacını ortaya koyuyor. Ancak zam yapılması durumunda geçim sıkıntısı çeken vatandaşımız unutulmamalı fiyat artışının vatandaşa yansımaması için ödenek ayrılarak bir önlem paketi oluşturulmalı.

Kamu tarafındaki çözüm yolu önerim ise öncelikle hatalı fiyat farkı uygulamasının düzeltilmesi fiyat farkı olmadan alınan kamuya ait işlerde mevcut sözleşmelerin yaptırımsız olarak acilen sonlandırılması ve zararın karşılanması gerekmektedir.  Piyasa da ki olağanüstü durumun en büyük mağduru tedarik şirketleridir. Aksine tedarik firmaları olmadan rekabet olmaz rekabetin olmadığı yerde yüksek fiyat artışlarından dolayı milletimiz zarar görür. – Sonuç olarak sektörün dar boğazda olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu yüzden yeşil enerji başta olmak üretime ciddi şekilde önem vermeliyiz. Ülke ekonomisine büyük katkısı olan enerji sektörünün bu durumdan çıkabilmesi için enerji bakanlığımızdan gerekli adımları atmasını beklemekteyiz.

Sedsal Enerji adına Bloomberg Tv’ ye bizlere yayında yer verdiği için teşekkür ederim…